İş hukukunda fazla çalışma İş Kanununun 41. maddesinde ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Buna göre;
Ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilmesi mümkündür. Ancak fazla çalışma için kural olarak işçinin onayının alınması gerekir.
Fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır. Kanunun 63. madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile, bazı haftalarda toplam kırkbeş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz. Ancak denkleştirme uygulanırken dahi işçinin günde onbir saatten fazla çalıştırılması mümkün değildir.
Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir.
Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırkbeş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışmalardır. Fazla sürelerle çalışmalarda, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmibeş yükseltilmesiyle ödenir.
Bu durumda haftalık çalışma süresi örneğin 35 saat olarak belirlenmiş bir işçinin haftada 50 saat çalıştırılması halinde 45 saate kadar olan 10 saatlik kısım “fazla sürelerle çalışma” sayılacak ve yüzde yirmi beş artırma ile ücretlendirilecek; 45 saatten 50 saate kadar olan 5 saatlik kısım ise “fazla çalışma” sayılacak ve yüzde elli yükseltme ile ücretlendirilecektir.
Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi isterse, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir. İşçi hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında, çalışma süreleri içinde ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır.
Bu nokrtada belirtilmesi gereken bir husus, faza çalışmalarını serbest zaman olarak kullanmak istemesine rağmen işçinin bir nedenle hak ettiği serbest zamanın tamamını kullanamaması halinde, kullanılmayan serbest zamana karşılık gelen fazla çalışması işçiye yine fazla çalışma ücreti olarak ödenmelidir.
Kanunun 63. maddesinin son fıkrasında yazılı sağlık nedenlerine dayanan kısa veya sınırlı süreli işlerde ve 69. maddede belirtilen gece çalışmasında fazla çalışma yapılamaz.
Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı gibi, işçinin günde onbir saatten fazla çalıştırılması da mümkün değildir. Buna rağmenin işçiye belirtilen sınırları aşacak şekilde fazla çalışma yaptırılması halinde işverenin Kanuna aykırı bu eylemi nedeniyle idari para cezası uygulanacak olup, ayrıca fazla çalışılan her bir saate tekabül eden fazla çalışma ücretini de elbette işçiye ödemesi gerekecektir.
Ayrıca Kanunda belirtilen azami fazla çalışma süresi, iş sözleşmesinde fazla çalışma ücretinin sözleşmede belirtilen ücrete dahil olduğu şeklinde anlaşma yapılması halinde de önem arz etmektedir. Zira sözleşmede yer alan bu yöndeki hüküm, günlük en fazla onbir saate kadar, yıllık ise en fazla ikiyüzyetmiş saate kadarki fazla çalışmaları kapsayacak olup, gerçekte bu sınırın üzerinde fazla çalışma yapıldığınn ispatlanması halinde sınırı aşan sürelere tekabül eden fazla çalışma ücretinin her halükarda işçiye ödenmesi gerekecektir.
Bu Kanunun 42 nci ve 43 üncü maddelerinde sayılan hâller dışında yer altında maden işlerinde çalışan işçilere fazla çalışma yaptırılamaz. Yer altında maden işlerinde çalışan işçilere, bu Kanunun 42 nci ve 43 üncü maddelerinde sayılan hâllerde haftalık otuz yedi buçuk saati aşan her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yüzden az olmamak üzere arttırılması suretiyle ödenir.
Fazla Çalışmanın İspat Edilmesi
Kural olarak fazla çalışma yapıdığını ispat külfeti işçiye; fazla çalışma ücretinin ödendiğini ispat külfeti ise işverene aittir. Yine kural olarak işçinin fazla çalışmayı her türlü delille, bu arada tanık ile de ispat etmesi mümkündür. Ancak işverenin fazla çalışma ücretini havi bordro ibraz etmesi halinde durum değişkenlik göstermektedir. Şöyle ki;
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Diğer taraftan Yargıtayın yerleşmiş içtihatlarına göre işverence imzalı ücret bordrolarında işçilerin fazla çalışma ücreti talep etmesine engel olacak şekilde sembolik fazla çalışma tahakkukları yapılırsa bu aylar imzalı olsa bile fazla çalışma hesabından dışlanmaz, ancak yapılan fazla çalışma ödemeleri tespit edilen fazla çalışma ücreti alacağından mahsup edilir.
Yargıtay 9. H.D.nin 2017/18304 E. , 2020/14883 K. sayılı kararında, “Dosya içerisinde mevcut bulunan ve çoğu 20 saat üzerinden düzenlenmiş fazla çalışma tahakkuku içeren bordrolar davacı imzasına havi ise de, davalının kendi tanıkları ile bordroda düzenlenenden daha fazla çalışma yapıldığı ispatlandığından tahakkukların sembolik olduğu anlaşılmaktadır.” hükmüne yer verilmiştir.
Fazla Çalışmada Takdiri İndirim
Yukarıda fazla çalışmanın kural olarak her türlü delille ispat edilebileceği belirtilmişti. Yargıtay kararlarında, fazla çalışmanın tanıkla ispat edildiği hallere münhasır olmak üzere, hesaplanan fazla çalışma ücretinden %20 ila %50 arasında “takdiri indirim” uygulaması kabul edilmiştir. Şöyle ki,
Fazla çalışmaların yazılı delil yerine tanık beyanlarına dayalı olarak hesaplanması halinde, işçinin normal mesaisinin üzerine sürekli olarak aynı şekilde fazla çalışması mümkün olmadığından, hastalık mazeret izin gibi nedenlerle belirtildiği şekilde çalışamadığı günlerin olması kaçınılmaz olup, bu durumda karineye dayalı makul indirim yapılmalıdır (Yargıtay HGK, 06.12.2017 tarih 2015/9-2698 E.-2017/1557 K.).
Fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine doğrudan yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
Fazla çalışma ücretinden karineye dayalı makul indirime gidilmesi sebebiyle davada reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemez.(Yrg 9. H.D.2017/14196 E. , 2020/2639 K.)